Sıtma Tutunca Ne Yapmak Gerekir?
Kayseri’nin soğuk akşamlarından biriydi. Hava, evin penceresinden içeri süzülen sararmış ışıkla birlikte biraz daha ürkekleşmişti. O gün, bütün gün boyunca bir gariplik vardı içimde. Ama bu kadarını beklemiyordum. Geceyi sessizce geçirmeyi planlıyordum. Ama bedenim başka bir şey düşünüyordu. Aniden başımda dönen rüzgarın sesi gibi, bir soğuk dalga vücuduma yayıldı. Sıtmaya yakalanmıştım. Hangi adımı atmam gerektiğini, nasıl bir şeyin beni bu kadar yıkabileceğini o an anladım.
Bir İlkbahar Günü ve Sıtma
İlkbaharın nemli havası, bana her zaman huzur verirdi. Ama o gün farklıydı. Uykusuzluğun verdiği bir halsizlik, sabahları geçiştirdiğim o ince baş ağrısı. Her şeyin çok normal, sanki rutin gidecek gibi olduğunu düşünüyordum. Oysa ki, meğerse vücudum son bir direniş gösteriyormuş.
Sıtmaya yakalanmak, aslında ne olduğunu hemen anlayamayacağım kadar garip bir his. Tüm vücut bir anda üşür, baş dönmesi sarar. Gözlerimi kapatıp sadece uyumak istedim. Ama bir yandan da ne yapacağımı, hangi adımı atmam gerektiğini bilmedim. Hala belirsizlik vardı. Kayseri’nin sokakları, o gün yalnızca evime gitmek isteyen bir bedenin uğrak noktalarına dönüştü.
Başlangıçtaki O Belirsizlik
O akşam başımda dönen rüzgarın yerini ağır bir sıcaklık aldı. Neredeyse yanıyordum. Sıtma, nedense her zaman bir hastalık gibi değil de, bir test gibi gelir. Bedenin seni sınar, ruhun direnmeye çalışır. Bir yanda mücadele ederken, diğer yanda ne yapacağını bilememenin kararsızlığı var. O anda, hissettiğim şey; bir bilinç kaybı ve aynı zamanda bir farkındalıktı.
Sıtma tutunca ne yapılması gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Anlamıştım ki, hastalık, vücudun içindeki savaşla başlar. Ama dışarıda da bir savaş vardı. Belki de işte o zaman Kayseri’nin yoğun ve kararmaya başlayan akşamına biraz daha yakın hissettim kendimi. Nasıl bir şey yapmam gerektiğini öğrenmek istedim. Ama önce bir şeyler içmeli, daha doğrusu sıcak bir şeyler… O anda aklıma sıcak çorba, sonra da bir içim su geldi. Herhangi bir ilaç kullanıp kullanmamam gerektiğini bilmedim. Ama bu kadar basit değildi. İçimde ne bir hastalık, ne de bir çözüm vardı.
Umut ve Endişe Arasında
Beni yıkmaya çalışan şeyin sıtma olduğunu anlamıştım. O an, bir başıma olmanın ve yalnızca vücudumla savaşmanın ne kadar çaresizleştirici bir şey olduğunu düşündüm. Zihnimde sürekli bir karmaşa vardı. Kendime bir şeyler yapmalıydım. Sıtmaya yakalanmak, baş dönmesi ve vücutta bir sıcaklık hissetmek… Neden böyle bir şey yaşadığımı anladım. Huzursuzluk içinde boğuluyordum, ama bir yandan da yine o çözüm arayışı… Ne yapmam gerektiğini araştırdım. Yalnızca dinlenmek yeterli olabilir mi?
Zihnimin derinliklerinden bir ses, “dinlen” dedi. Ve içimden bir umut doğdu. Kendimi önce yatağa attım, kapalı pencereden rüzgarın hafif dokunuşunu hissettim. O an, belki de sıtma ile mücadeleye başlamak için tek yapmam gereken şeydi; dinlenmek. Ama bu, vücudun direncini ölçmek gibi bir şeydi. Sonrasında, birinin bana yardımcı olması gerektiğini fark ettim. O gece, telefonumu açıp hastaneyi aramak gerektiğine karar verdim. Bazen böyle zamanlarda, insanın tek yapması gereken, bir uzmandan yardım almak.
Sıtma İle Mücadelede İkinci Adım
Sıtma, bir anlamda vücudun kirli savaşından çıkarılacak bir ders gibidir. Yalnızca dinlenmek yetmez. Vücuda ilaç gerektiğinde, ilaç almaktan kaçmamalısınız. O gece, sıtma tutunca ne yapılması gerektiği sorusuna net bir yanıt bulmuştum. Bir sağlık merkezine gitmek, bir doktorun tavsiyelerini almak çok önemliydi. Bu tavsiyenin ardından, sıtma için kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi aldım. İlk başta, ilaçlar biraz sancılı olabilirdi ama sonrasında vücudum tekrar normale dönmeye başladı.
Zihnimde korkular ve endişeler kaybolmaya başlarken, umudumun yeniden doğması, her şeyin geçtiğini hissetmemi sağladı. Sıtma bir sınav gibiydi. Ama geçtim. Her şey ne kadar korkutucu görünse de, zamanla iyileşmek mümkün oluyor.
Sonuçta Ne Öğrendim?
Sıtma tutunca ne yapmanız gerektiğini öğrenmek, bazen bir yolculuk gibi olur. Vücudunuzla tanışmak, onun işleyişine saygı duymak, belki de en önemli şeylerden biridir. O gece, her şeyin normal olduğunu düşünürken, sonunda hastalığın ne kadar zorlayıcı ve moral bozucu olabileceğini fark ettim. Ama aynı zamanda şunu öğrendim: Bazen çözüm, sadece dinlenmek ve doğru yardımı almakta gizlidir. Korku ve belirsizlikle başa çıkmanın en iyi yolu, bir adım atmak, bir yardım almak ve iyileşmeye inanmak.
Kayseri’nin soğuk akşamı, sıtma ile geçti. Ama bir şekilde, içimdeki güç ve umutla yeniden ışığa kavuştuğumu hissettim.