İçeriğe geç

Sanığın yokluğunda duruşma yapılabilir mi ?

Sanığın Yokluğunda Duruşma Yapılabilir Mi? Tarihsel Bir Bakış

Geçmişten Günümüze: Hukukun Evrimi ve Adaletin Yolculuğu

Bir tarihçi olarak geçmişe bakmak, bugünü anlamanın en değerli yollarından biridir. Bugün çok basit görünen hukuki uygulamalar, aslında yüzyıllar süren bir evrimin, toplumsal dönüşümün ve medeniyetin birer yansımasıdır. Hukukun, insan haklarının ve adaletin tanımlanışı, farklı dönemlerde ve toplumlarda farklılıklar gösterebilir. Özellikle modern yargılama sistemlerinin temellerinin atıldığı Orta Çağ Avrupa’sından günümüze kadar birçok kritik kırılma noktası oldu. Bunlardan biri de, sanığın yokluğunda duruşma yapılması meselesidir. Bu soruyu tartışırken, sadece bir hukuk meselesini değil, toplumsal adaletin evrimini de gözler önüne sereceğiz.

Sanığın Yokluğunda Duruşma: Bir Hukuki Kavram Olarak

Sanığın yokluğunda duruşma yapılması, bugün modern hukuk sistemlerinde oldukça tartışmalı bir konu olmuştur. Ancak bu durum, tarihsel olarak farklı dönemlerde farklı şekillerde uygulanmış, zaman içinde yargı sistemlerinin değişen gerekçeleriyle şekillenmiştir. Antik Yunan’dan Roma’ya, oradan Orta Çağ’a ve günümüze kadar adaletin dağıtılması söz konusu olduğunda, sanığın mahkemeye katılımı ya da yokluğunda yapılacak yargılamalar ciddi dönüşümler geçirmiştir.

Antik Yunan ve Roma: Hukukun Temelleri

Antik Yunan’da adaletin temelleri, daha çok halkın katılımıyla gerçekleştirilen bir tür doğrudan demokrasiye dayalıydı. Sanıkların mahkemeye katılımı önemlidir, çünkü toplumun üyeleri hem suçlu hem de suçsuz olma durumlarını gözlemleyebilmekteydi. Ancak Roma İmparatorluğu’nda, adaletin uygulanışı daha profesyonelleşmiş ve hukuk sisteminin ayrıntıları gelişmeye başlamıştır. Roma’da da mahkeme, sanığın kendisini savunmasını talep etmekteydi. Roma hukukunun temel ilkelerinden olan “sanık savunmasını yapmadığı takdirde mahkeme karar verebilir” anlayışı, zamanla Avrupa’da gelişen hukuk sistemlerinde de yer bulmuştur.

Orta Çağ’da Adalet: Toplumsal Güç ve Mahkeme

Orta Çağ, özellikle Katolik Kilisesi’nin toplum üzerindeki egemenliği ve mutlak monarşilerin ortaya çıkışıyla birlikte, hukuk ve adalet uygulamaları önemli değişiklikler göstermeye başlamıştır. Sanıkların yokluğunda yapılan duruşmalar, zaman zaman egemen sınıfların lehine ve halkın aleyhine olacak şekilde uygulanabiliyordu. Bu dönemde mahkemeler, toplumda farklı sosyal ve siyasi güce sahip kişilerin etkileşiminde önemli bir araç haline gelmişti. Toplumsal sınıfların eşitsizliği, bazen sanığın yokluğunda bile yargılama yapılabilmesini meşrulaştırıyordu. Bu durum, özellikle engizisyon mahkemeleri gibi kurumlarda görülmüştür. Burada, sanığın savunma yapma hakkı pek çoğu zaman göz ardı edilmiştir.

Modern Hukuk Sistemleri ve Sanığın Hakları

Sanığın yokluğunda duruşma yapılabilir mi? sorusunun cevabını bulmak için modern hukuk sistemlerinin evrimini anlamamız gerekmektedir. 18. yüzyıl sonlarına doğru, aydınlanma düşünürlerinin etkisiyle, insan hakları ve bireysel özgürlükler ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu dönemde, sanıkların savunma yapma hakları yasal olarak garanti altına alınmış ve modern hukuk sistemleri, adaletin yalnızca toplumun değil, her bireyin hakkı olduğunu vurgulamıştır.

Günümüzde, birçok modern hukuk sisteminde sanığın yokluğunda duruşma yapılması, sadece belirli koşullar altında mümkündür. Örneğin, sanığın kaçması, mahkemeye katılmayı reddetmesi veya rahatsızlık gibi sebeplerle duruşmaya katılamaması durumunda, bazı yargı sistemleri, sanığın savunmasını yapma hakkını kısıtlamadan, karar alabilir. Ancak bunun, bir kişinin adaletinden mahrum kalması ve savunma hakkını kaybetmesi riski taşıyan bir durum olduğunun farkında olunmalıdır.

Günümüzdeki Durum ve Toplumsal Dönüşüm

Bugün birçok ülke, adil yargılama hakkı ve savunma hakkının korunmasına büyük önem vermektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası belgeler, sanığın yokluğunda yapılan duruşmaların sadece istisnai durumlar için geçerli olabileceğini belirtmektedir. Adaletin sağlanması için, sanığın mahkemeye katılımı ve savunma yapabilmesi gereklidir. Bu bağlamda, toplumsal dönüşüm, adaletin dağıtılmasıyla ilgili anlayışımızı daha da derinleştirmektedir. Hukukun evrimi, toplumsal eşitsizlikleri ve hak ihlallerini aşmak adına önemli bir araç olmuştur.

Sonuç: Adaletin Evreni ve Sanığın Hakları

Sanığın yokluğunda duruşma yapılabilir mi sorusu, yalnızca bir hukuki tartışma değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçmişten günümüze hukuk sistemlerinin evrimi, toplumların adalet anlayışındaki değişiklikleri gözler önüne sermektedir. Sanığın savunma hakkı, bugün olduğu gibi geçmişte de büyük önem taşımıştır. Ancak bu hak, toplumsal güç dengeleri, hukuk sisteminin evrimi ve insanların adalet arayışındaki değişikliklerle şekillenmiştir. Her bir dönemde, hukuk, insan hakları ve adaletin yeniden tanımlanışı, sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de etkilemeye devam etmektedir.

8 Yorum

  1. Nermin Nermin

    22/07/2010 tarihinde 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine eklenen “ Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez .” hükmü (CMK md. 231/6-c son cümle) ile HAGB kararı verilebilmesinde sanığın rızası aranan bir şart hâline gelmiştir. HAGB Uygulamasında Sanığın Rızası Zorunlu mu? Emsal … – De Jure AI De Jure AI blog hagb-uygulamasinda-sani… De Jure AI blog hagb-uygulamasinda-sani… 22/07/2010 tarihinde 5271 sayılı CMK’nın 231.

    • admin admin

      Nermin! Kıymetli görüşleriniz için teşekkür ederim, önerileriniz yazının güçlü yanlarını pekiştirdi, zayıf noktalarını destekledi ve daha çok yönlü bir içerik sundu.

  2. Tunç Tunç

    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 195/1. maddesinde “Suç, yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir . Kural toplanan delillere göre sanık hakkında mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılması hâlinde sanığın sorgusu yapılmamış olsa da yargılamanın sanığın yokluğunda bitirilebilmesine imkân vermektedir . 4 Eki 2022 Sanığın Sorgusu Yapılmadan Davanın Yokluğunda …

    • admin admin

      Tunç!

      Fikirleriniz yazının kapsamını genişletti, teşekkür ederim.

  3. Emre Emre

    Kural toplanan delillere göre sanık hakkında mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılması hâlinde sanığın sorgusu yapılmamış olsa da yargılamanın sanığın yokluğunda bitirilebilmesine imkân vermektedir . Anayasa Madde 141: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre, duruşmalar kural olarak alenidir. Ancak, kamu düzeni veya genel ahlak gibi nedenlerle duruşmaların kapalı yapılmasına karar verilebilir.

    • admin admin

      Emre! Değerli yorumlarınız, yazıya yeni bir bakış açısı kattı ve onu özgün hale getirdi; ayrıca daha zengin bir anlatım sundu.

  4. Yiğitcan Yiğitcan

    Sanık duruşmaya gitmezse zorla getirme, yakalama veya gıyabi yargılama ile karşı karşıya kalabilir . Müşteki duruşmaya gitmezse talepleri dikkate alınmayabilir, bazı durumlarda dava düşebilir. Tanıklar duruşmaya gitmediğinde zorla getirilir veya para cezasına çarptırılabilir. 2025 Ceza Davasına Gitmezsem Ne Olur? Eskiyörük & Dinçer Hukuk ve Danışmanlık post ceza-davasına… Eskiyörük & Dinçer Hukuk ve Danışmanlık post ceza-davasına…

    • admin admin

      Yiğitcan! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazıya açıklık kazandırdı ve okuyucunun daha kolay anlamasına yardımcı oldu.

Tunç için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr megapari-tr.com
Sitemap
https://betci.co/vdcasino girişilbet giriş yapilbet.onlineeducationwebnetwork.combetexper.xyzelexbet canlısplash